Az Bilinen Muhteşem Seyahat Noktaları

Seyahat etmek kolaylaştıkça farklı seyahat noktaları arar olduk. Birçok gezgini artık Paris, Londra, New York gibi klasikleşmiş seyahat noktaları tatmin etmiyor. İnsanlar atık turistik veya kültürel ziyaretler için daha farklı, daha egzotik, az bilinen seyahat noktaları arar oldu. Birbirinden ilginç, farklı özelliklere sahip, gizli kalmış ya da çok az bilinen, güzelliklerle dolu seyahat noktalarını sizin için derledik.


İŞTE AZ BİLİNEN SEYAHAT NOKTALARI

ANDAMAN VE NİKOBAR ADALARI

Andaman ve Nikobar adaları, çok bilinmese de Bengal Körfezindeki, Hindistan’ın en turistik eyaletlerinden biri. Sakin bir deniz, bol güneş, egzotik ve doğa ile iç içe bir tatil hayali kuranlar için bulunmaz bir seçim. Topla 223 ada ve adacıktan oluşan bu eyaletin, sadece 23 tanesinde yerleşim bulunmaktadır. Halk geçimini turizm dışında Hindistan’a ceviz içi satarak sağlar. Adalara Delhi veya Mumbai üzerinden aktarma bir uçuşla ulaşabilirsiniz.

Yerleşimin çok az olduğu birçok adaya turistlerin girişleri kısıtlanmıştır. Bu kısıtlamanın sebebinin, yerli halkın yerleşim noktalarındaki güvenlik açığının olması ilginç. Bununla beraber gezilecek ve maceraya açık pek çok nokta var.

Port Blair: Adaların başkenti. Adaya çıkar çıkmaz Port Blair halkının rahat ve sakin tavrı sizi saracak ve siz de bu sakin havaya bürüneceksiniz. Cellular Hapishanesi, Corbyn’s Cove Plajı, Antropoloji Müzesi, Samudrika Donanma Müzesi, Merkezi Tarımsal Araştırma Enstitüsü, Chatam Testere Fabrikası ve Andaman Hayvanat Bahçesi ziyaret edilmesi gereken yerlerin başında geliyor.

Long Island: Devletin işlettiği kulübe tarzı pansiyonları saymazsak, konaklayabileceğiniz yer olmaması bu adayı gece kampı için ideal hale getiriyor. Kamp yapmayı sevenlerdenseniz ortam çok müsait.

Little Andaman: Bir tsunami dalgası sahillerine vurana kadar, sörfçüler için en uygun noktalardan biri olan ada, eski popülaritesini kaybetmiş gözüküyor.

Havelock Island: Su sporlarını sevenler için bir cennet. İster yüzün ister şnorkelle ister tüple dalış yapabileceğiniz muhteşem bir ada. Doğanın güzelliğini yeşili ve mavisi ile bir bütün içinde yaşayabileceğiniz bir doğa harikası. Kalapathar Plajı, Radhanagar Plajı ve Elephant Plajları ziyaret edilmesi gereken noktaların başında geliyor. Elephant Plajı’nda, adından da anlayacağınız gibi, filler görmeniz sizi şaşırtmasın. Fillerle beraber aynı sularda yüzmek oldukça enteresan bir duygu olacaktır.

 

Barren Island: Sıkı durun, Güney Asya’daki tek aktif volkan bu adada bulunuyor. Bu volkan en son olarak 2005 yılında patladı. Bu patlama çevreye çok zarar vermemiş olsa da adada periyodik sallantılara yol açıyor. Deprem fobisi olanların uzak durması gereken bir ada. Bu özelliği ile Barren adası çevresi, tüple dalış içinde enteresan izlenimlerle ayrılacağınız ender dalış noktalarından biri. Suyun altında çeşitli balıklarla birlikte volkanik kalıntıları bulacaksınız.

 

LATEFOSSEN ŞELALESİ Norveç’e yolunuz düşerse mutlaka ziyaret etmeniz gereken doğa harikalarından biri Latefossen İkiz Şelalesidir. Hordaland bölgesinde, Odda belediyesinde bulunan şelale 165 metre uzunluğunda olup, iki kolun birleşmesi ile harika bir görüntü oluşturmaktadır. Bu muhteşem şelale UNESCO tarafından Dünya Mirası Listesine alınmıştır. 

BEPPU ONSEN KAPLICALARI Bu sefer Uzak Doğu’dayız. Japonya’da. Küçücük adaya sığmış büyük bir medeniyet ve bu büyük medeniyetin içine gizlenmiş küçük güzelliklerden biri. Beppu Onsen Kaplıcaları, Japonya’ya seyahat edenlerin uğrak noktalarının başında geliyor. Bu kaplıcalar, Amerika Birleşik Devletleri’ndeki Yellowstone Ulusal Parkı’ndaki doğal sıcak su havzalarından sonra dünyadaki ikinci büyük doğal sıcak su kaynağı. Bölgede birçok doğal sıcak su kaynağı bulunmakta. Halka açık banyolar arasında Takegavara Onsen ve Kannawa Mushi önde geliyor. Japonya’ya kadar gitmişken doğal banyo keyfi yapmadan dönmek olmaz. Mutlaka Beppu’ya uğranmalı…

SELFOSS ŞELALESİ Niagara Şelalesi kadar bilinmese de göz alıcı güzelliği ile Selfoss Şelalesi, İzlanda’nın turizm açısından en önemli yerlerinden biri. Jokulsa a Fjollom nehri, Arctic Denizine dökülmeden önceki 30 kilometrelik yolculuğu boyunca irili ufaklı birçok şelale oluşturur. Nehir buzulların erimesiyle oluşur. Bu nedenle suyun debisi mevsime ve volkanik hareketlere göre farklılık gösterir. İrili ufaklı şelalelerden en görkemlisi, Avrupa’nın en kuvvetli şelalesi ünvanına sahip olan Dettifoss’dur. 100 metre genişliğinde bir alana 44 metreden düşer.  

ANGKOR ARKEOLOJİ PARKI 

Angkor 13. Yüzyılda Khmer İmparatorluğu’nun başkentiydi. Angkor Arkeoloji Parkı, o dönemden kalma yüzlerce sayıdaki Budist tapınak kalıntılarıyla dolup taşan, Güneydoğu Asya’nın önde gelen arkeolojik alanıdır. 1000 kilometre karelik bir alana yayılmıştır. Yılda 3 milyon ziyaretçi ile Kamboçya’nın önemli bir turizm merkezi haline gelmiştir. Yüzlerce tapınak arasında en büyük olanı Angkor Wat’tır. Arkeolojik çalışmalar halen devam ediyor ve her yıl yüzlerce yeni tapınak keşfediliyor. Bu tapınaklar yerel halk tarafından kutsal sayıldığı için, saygı gereği en azından omuzların kapalı olacağı, pantolon veya uzun etek giyilerek ziyaret edilmesi uygundur. Tapınakları doya doya gezmek istiyorsanız en az iki gününüzü ayırın. Bir uyarı; arkeoloji ve tarih sizin için ilginç değilse, Angkor’da sıkılabilirsiniz.

KURİL ADALARI 

Rusya denince kilometrelerce kare toprak akla geliyor da ada pek akla gelmiyor. 56 adadan oluşan bu adalar takımı Büyük Okyanus ile Ohotsk Denizini birbirinden ayırır. Rusya’nın Kamçatka kıyıları ile Japon’ya arasında bir deniz sınırı gibidirler. Adaların nüfusu çok düşüktür ve pek çok farklı milletten oluşur. Adaların en enteresan yanı hala aktif durumdaki 35 kadar volkanı taşıyor olmalarıdır. Bu volkanlar adalarda devamlı sarsıntıya yol açmaktadır. Doğayla iç içe, çok güzel görüntülere rastlayabileceğiniz bu bölge, Rusya’nın doğusuna yapacağınız bir seyahatin son noktası olabilir.

Delinin Biri

Akıllı delilerden biri. Birbirinden ilginç konular hakkında yazar, önemli noktalara parmak basar. Akıllı ama dedik ya deli. Ne yazsa yeri...

Bir cevap yazın