Delilerin Ortak Özellikleri. Delilik Testi.

Çok şeyler yazıldı deliler için. ‘Delidir, ne yapsa yeridir.’ de dendi. ‘Deli deli kulakları küpeli’ de. Her küpe takan deli mi, ya da her deli küpe mi takar bilinmez ama delilik sadece deli raporu alanlar için geçerli değil.

Her insanda deli bir yan vardır aslında. Hem de bu delilik onu diğerlerinden ayıran bir özellik olarak ortaya çıkar. Toplumda sınıfını belirler. Hiç de kötü değildir deli olmak. Hele akıllı bir deliyseniz, insanlar etrafınızda pervane olur, bir anda bulunduğunuz ortamın starı olursunuz. Birbirinden ilginç anılarınız, edindiğiniz bilgiler, gördükleriniz, yaşadıklarınız vardır. Dolayısı ile tonlarca anlatacaklarınız…

Gelin deliler dünyasına bakalım. Hatta bu size küçük bir test olsun. Bir bakın bakalım fark etmediğiniz deli yönleriniz neler. Bu vesile ile kendi deli sınıfınızı bulun.

KİTAP DELİSİ

Türk insanının özgeçmişlerine şöyle bir göz atın. Hemen hemen hiçbirinde, ilgi alanları kısmında, ‘Kitap Okumak’ yazmayan özgeçmişe rastlayamazsınız. Bu özgeçmişlerde yazanların hepsi doğru olsa, en çok kitap okunan ülkeler endeksinde alt sıralarda olmazdık herhalde. Yılda iki kitap okumakla, hemen kitap delisi sandınız kendinizi değil mi? Yok öyle yağma. Bırakın biraz istatistik konuşsun. Eğer kendinizi kitap delileri arasında görmek istiyorsanız ayda en az iki kitap okuyor olmanız lazım. Eğer ayda iki kitap okuyorsanız tebrikler. Siz de bir delisiniz. Hem de kitap delisi. Tabi ayda iki ‘Cin Ali’ kitabı okuyup kendinizi kandırmayınız.

MÜZİK DELİSİ

Ülkemizde kitap okuma konusunda tembelliğimiz var. Ama ülke insanının hakkını yemeyelim. Müziksiz yaşayamayan bir toplumumuz var. Otobüslerde kitap okuyan çok fazla insan göremezsiniz belki ama ister arabesk dinlesin ister klasik müzik, yurdum insanı kulağında kulaklıklarıyla dolaşır. İş yerinde, evimizde, yollarda, barlarda müzik eksik olmaz hayatımızda. İstemesek de dolmuşta, televizyonda, radyoda müzik hep bizimledir. Yine de bir barem koyalım. Eğer bulunduğunuz ortamda mecburen duyduğunuz müzikler hariç, kendi tercihinizle günde en az iki saat müzik dinliyorsanız, siz de bir müzik delisi sayılırsınız. Hele bir müzik aleti çalıyor veya şarkı söylüyorsanız, katmerli delisiniz.

İŞ DELİSİ

Hepimizin geçinmek için çalışmak zorunda olduğu gerçeğini inkar edemeyiz. Ama bazılarımız var ki derdi para, dermanı pul olmadan deli gibi çalışır, durur. Söz ettiğimiz iş delileri, işleri ile öyle barışıktırlar ki, zamanı unutur, sosyal hayatlarını ihmal ederler. Diğerleri tarafından yadırgansalar da patronlar tarafından sevilen delilerdir. Bazen delimiz patronun ta kendisidir. Kulağa hoş gelmese de bu deliler genelde mutludurlar ve işlerinde oldukça başarılıdırlar. Normal mesai saatlerini günde en az iki saat aşıyor, hafta sonu bile işinizle yatıyor, işinizle kalkıyorsanız, siz de bir iş delisiniz. Delilik iyidir ama aman dikkat! Sosyal hayatınızı da ihmal etmeyin. Delilik de bir yere kadar.

SİNEMA DELİSİ

Yeşilçam filmleri ile büyümüş bir nesiliz biz. Kemal Sunal, Türkan Şoray, Kadir İnanır, Tarık Akan, Gülşen Bubikoğlu filmleri hayatımızı renklendirdi hep. Hollywood ile haşır neşir oluşumuz geç de olsa, artık televizyon kanallarımız, dijital platformlar, internet siteleri dünyanın dört bir yanından filmlerle dolu. Her tarz filme bu kadar kolay ulaşabilince aramızda sinema delileri türedi. Filmlerle o kadar iç içeler ki ekran karşısında sabahlayıp, günü kıpkırmızı gözlerle geçiriyorlar. En favori internet siteleri IMDB. Hangi filme kaç puan verilmiş, hangi filmin fragmanı daha ilginç, aranıp duruyorlar. Gözlerine kestirdikleri filmi seyredemezlerse daha da deliriyorlar. Siz de haftada en az beş film seyredenlerden misiniz? Cevap evetse, gerçekten delisiniz…

 

SPOR DELİSİ

Maalesef sağlıklı beslenmeyen bir toplumuz. Sağlıklı beslenmeyince, vücut formlarının bozulması çok normal. Yeni yeni keşfettik sporu. Spor salonlarının irili ufaklı her şehrimizde çoğalması ile spor çılgınlığı başladı. Günümüz insanı yorgun argın olsa da iş çıkışı veya en kötüsü hafta sonları spor salonlarına koşuyor. Maddi durumu iyi olmayanlar ya sokaklarda koşuyor, ya da evlerinde kendi spor salonlarını kurmuş durumda. Bir yandan yiyoruz patlayıncaya kadar, bir yandan spor yapıyoruz. Kendini kandıranlar çoğunlukta… Bilmiyorlar ki sağlıklı beslenmedikçe spor için harcadıkları enerji de boşa… Bilinçli spor delileri bol proteinle sporu birleştiriyor, baklavaları karın kaslarıyla tadıyor, bilinçsizler yedikleri baklavayla bol bol göbek yağı yapıyor. Siz de beslenmenize dikkat ediyor ve haftada en az 6 saat programlı şekilde spor yapıyorsanız, spor tutkunu delilerdensiniz demektir.

ADRENALİN DELİSİ

Kitap, iş, müzik, sinema veya spor delisi olabilirsiniz. Ama adrenalin delisi olmak her baba yiğidin harcı değil. Ekstrem sporlar hayatımıza girdiğinden beri yeni tarz deliler çıktı ortaya. Bu deliler yamaçlardan paraşütlerle atlıyor, bellerine bağladıkları iplerlerle onlarca metre yüksekten kendilerini boşluğa bırakıyor, yapay kanatlarla havada uçuyor… Bir tanesi var ki uzay sınırından atlayış yaparak, yer çekimine kafa tutuyor. Adrenalinsiz yaşayamayan bu deli türü, ölümle yaşam arasındaki ince çizgide yürüyor. Cesur deliler bunlar. Sizin de yolunuz yılda en az iki defa ekstrem sayılabilecek sporlarla kesişiyorsa, bu cesur delilerdensiniz demektir. Aman dikkat, adrenalin delisi olmaya talipseniz, önce kalbinizi kontrol ettirin.

SEYAHAT DELİSİ

Kim istemez bir yaz günü güney sahillerinde geçirilecek bir tatili? Kim istemez yurtdışına yapılacak bir kaçamağı? Delilik değil, ihtiyaç bu… Öyle deliler var ki bunu yaşam tarzı haline döndürmüş durumda. Bir yıllık planları hazır. Bu delileri bazen bir dağa tırmanırken, bazen bir göl kenarında dolanırken, bir gün Asya’da, bir gün Güney Amerika’da görebilirsiniz. Sosyal medya hesapları dünyanın dört bir yanından, yurdun yedi bölgesinden fotoğraflarla doludur. Önlerindeki bir yıl çoktan planlanmış, biletler alınmış, rezervasyonlar yapılmıştır. İş hayatları bile yapacakları seyahatlere göre ayarlanmıştır. Toplumda kıskanılan delilerdir bunlar. Siz de yılda en az 12 turistik seyahat yapıyorsanız, bu gezgin delilerden sayılırsınız.

LEZZET DELİSİ

Yemek bir ihtiyaç, yemeği sevmek bir sanat. Kimilerimiz farklı yerler, farklı mekanlar görmek için gezeriz. Ama bazılarımız var ki yemek için geziyor. Farklı lezzetler tatmak, farklı yemekler yemek, farklı yörelerin yemek kültürlerini öğrenmek, onlar için bir yerleri görmekten daha önemli. Bu tip insanları lezzet delisi diye adlandırıyoruz. Lezzet deliliğini iş edinmişler de var. Bugün televizyonda, artık kendilerini gurme diye adlandırdığımız lezzet delileri yöre yöre gezip, tattıkları lezzetlere not veriyorlar. Siz de gezmek için değil ama yemek için ayda en az 3 yeni mekana gidiyorsanız tam bir lezzet delisisiniz demektir. Tehlikeli bir delilik bu. Dozaj kaçarsa kilolar başa bela, dikkat!

ALIŞVERİŞ DELİSİ

Kadınlar denince akla ilk alışveriş gelir. Alışverişi sevmeyen kadın yoktur. Artık erkekler de kadınlardan geri kalmıyor. Sandığınız gibi çok alışveriş yapana alışveriş delisi denmiyor. Öyle deliler var ki mağaza mağaza, dükkan dükkan, market market gezip en iyisini en ucuza satın alıyor. Çevrenizde mutlaka bu delilerden vardır. Bir şey satın almadan önce mutlaka fikirlerini sorduğumuz bu insanlardan biri sizsiniz belki. Bu delilere sorsanız deli değil araştırmacılar. Doğrudur araştırmaktan zarar değil fayda gelir. Bu deliler mağazalara gider, istedikleri ürünü gözleri ile görür, dener ve almaya karar verirler. Ama hemen almaz, bir de internete bakarlar. Orada daha ucuzsa, mağazada almaya karar verdikleri ürünü internetten alırlar. Siz de istediğiniz bir şeyi satın almadan önce en az üç yere bakıp, üstüne bir de internetten araştırıyorsanız, alışveriş delisinin ta kendisiniz demektir.

OYUN DELİSİ

Bazılarımızın hayatında mutlaka oyunlar vardır. Hangi yaşta olursa olsunlar, ya masa üstü bir platform oyunu, ya internet üzerinde bir strateji oyunu, ya da akıllı cihazlarda bir kelime oyununa tutkundurlar. Gün içinde bu oyunlara mutlaka zaman ayırırlar. Oyunla işi olmayan diğer yetişkinlerce çocuksu bulunsa da araştırmalar oyun oynayanların, ister çocuk olsun ister anne babaları, zeka seviyelerinin yüksek olduğunu söylüyor. Zeka seviyesinin yüksekliğinin deliliğe engel olmadığını hemen söylemek lazım. Siz de günde en az iki saatinizi herhangi bir oyuna ayırıyor ve aynı anda en az üç oyunu paralel olarak yürütüyorsanız bir oyun delisisiniz. Delilik iyidir ama yine de dozajı kaçırmayın.


DELİLİK TESTİ

Testimiz çok basit. Yukarıda listelenen 10 delilik türüne bir daha dürüstçe bakın. 10 delilik arasından kaçı sizinle örtüşüyor hesaplayın. Aşağıdaki tablodan delilik seviyenizi bulun.

0 Delilik – 1 Delilik: Deli filan değilsiniz. Ot gibi yaşıyorsunuz. Hayattan zevk almıyor, yaşamayı sevmiyorsunuz. Bu dünya sizin için bir azap yeri. Asosyalsiniz. Arkadaş ortamlarında anlatacak hiçbir şeyiniz yok. Sadece dinleyip, delileri kıskanıyorsunuz. Hadi biraz hareket, hiç değilse bir üst seviyeye geçin.

2 Delilik – 5 Delilik: Sizde biraz delilik var ama kıvama gelmemişsiniz. Hiç yoktan iyidir ama hayatta yapılacak, yaşanacak çok daha fazlası var. Diğer delilerle aranız iyi. Bir onlar anlatıyor, bir siz. Bir siz anlatıyorsunuz, bir onlar. Diğer delilerle olan bu iletişiminiz sizi farklı deliliklere çekiyor. Ha gayret. Bir de bakmışsınız, üst seviyedesiniz.

5 Delilik – 9 Delilik: Siz akıllı delilerdensiniz. Bulunduğunuz ortamda öne çıkanlardansınız. Popülersiniz denebilir. İnsanlar size özenerek bakıyor, sizin gibi olmak istiyor. Sizi kıskananlar var. Karşı cins için ideal eşsiniz ve karşı cinsin hayallerini süslüyorsunuz. Tam deliliğe az kalmış, çok az kalmış.

10 Delilik: Fazla söze gerek yok. Siz TamDeli’siniz.

Delinin Biri

Akıllı delilerden biri. Birbirinden ilginç konular hakkında yazar, önemli noktalara parmak basar. Akıllı ama dedik ya deli. Ne yazsa yeri...

Bir cevap yazın