Kış Aylarında Kilo Almamak İçin 8 Taktik

Acıbadem Maslak Hastanesi Beslenme ve Diyet Uzmanı Özge Öçal kış aylarında kilo almayı önlemek adına önemli uyarılarda bulundu.

Havanın soğuması ile pek çok alışkanlığımız değişiyor. Havalar soğudukça daha az hareket ettiğimiz gibi karbonhidrat oranı yüksek ve daha yağlı besinlere yöneliyoruz. Bu durum vücudumuzun hormonal dengesini ve biyolojik ritmini etkiliyor ve kilo almaya yatkın hale getiriyor. Sayın Öçal, çok fazla çaba harcamadan soğuk kış aylarını kilo almadan geçirmenin mümkün olduğunu belirtiyor. Bunun için dikkat edilmesi gereken noktaları şöyle sıralıyor.



Kilo başına 30 ml su için

Havalar soğudukça terleme oranı azalıyor. Vücuttan daha az su kaybetmek de susama refleksini yavaşlatıyor. Oysaki hücrelerin çalışmaları için yeterli düzeyde su alıyor olması çok önemli. Su vücudumuzun toksik maddelerden arınması için de şart. Bu yüzden kilogram başına 30 ml su içmeye özen göstermek gerekiyor. Örneğin 70 kg ağırlığında bir kişi için 70 x 30 = 2100 ml su içmek çok önemli oluyor.

Ara öğünleri atlamayın

Açlık durumlarında vücudun dinlenmesi çok önemli. Özellikle 4 saatten fazla açlıklarda yediğimiz ilk öğünle beraber insülin seviyemiz hızla yükseliyor. Beslenme ve Diyet Uzmanı Özge Öçal “Özellikle öğle ve akşam yemekleri arasında, tam buğday ekmeğine beyaz peynirli tost veya meyve yanında yoğurt gibi proteinden zengin bir ara öğün yapmak hem akşam yemeklerinde fazla enerji alımının önüne geçer hem de metabolizmanın çalışmasına destek olacaktır” diyor.

Proteinleri öğlen, sebzeyi akşam tüketin

Kolay pişen kolay sindirilir. Proteinlerin sindirimi karbonhidratlara göre daha uzun sürüyor. Amaç kilo vermek ise tavuk, balık, kırmızı et gibi hayvansal protein kaynaklarını öğle yemeği sırasında tüketmeye özen göstermek gerekiyor. Akşam saatlerinde ise sebze ağırlıklı beslenme sindirim sistemini rahatlatarak ertesi güne daha dinlenmiş başlamamızı sağlıyor.

Günde 2 fincan yeşil çay

Yeşil çay, karbonhidrat emilimini yavaşlatarak kan şekerinin hızlı bir şekilde yükselmesinin, dolayısıyla insülin seviyesinin hızla artmasının önüne geçiyor. Ayrıca barındırdığı antioksidanlar sayesinde vücutta oksidatif stres oluşumu azalarak kilo kaybına da destek veriyor. Tansiyon problemi olmayan kişilerin özellikle ana öğünlerden sonra günde 2 fincan yeşil çay içmeye özen göstermesi önem arz ediyor.

Probiyotikleri önemli

Sağlıklı bir bağırsak, sağlıklı bir insan demektir. Kefir ve yoğurt yararlı bakterileri sayesinde sindirim sisteminin daha düzenli çalışmasını destekler. Sayın Özge Öçal özellikle obezite ve tip 2 diyabet riskini bertaraf etmek adına günde 2 su bardağı kadar yoğurt veya kefir mutlaka tüketilmeli” diyor.

Tuz yerine baharat kullanın

Bazı besinler metabolizmanın hızlanmasına destek oluyorlar.  Örneğin, taze öğütülmüş karabiber yağ hücrelerinin büyümesini yavaşlatıyor ya da kırmızıbiber içerdiği kapseisin sayesinde yağ yakımına destek oluyor. Eğer herhangi bir mide problemi yoksa, yemeklerin tuz yerine kırmızı biber, karabiber, zencefil ve zerdeçal gibi baharatlarla lezzetlendirilmesi önem taşıyor. Sodyum (tuz) tüketimi kısılması vücutta ödem riskini de azaltıyor.

Düzenli uyku olmazsa olmaz

Vücudun hormonal dengesi ve iştah regülasyonunun sağlanması için uyku olmaz ise olmaz etkenlerden biri. Uykuda salgıladığımız leptin hormonu, gün içinde tokluk merkezini uyarıyor ve gereğinden fazla enerji alımını engelliyor. Uyku ihtiyacı yaşa ve kişisel özelliklere göre farklılık gösterse de uzmanlar günde ortalama 7-8 saat uyumanın önemli olduğunu belirtiyor.

Egzersiz yapın

Kas oranının yüksek olması vücudu çalıştıran ve metabolizmayı hızlandıran ana etkenlerden biri. Eğer hipotiroid gibi hormonal bir hastalık yoksa kas oranını arttırarak bazal metabolizma hızını arttırmak yani vücudun enerji harcamasını arttırarak kilo alımının önüne geçmek mümkün. Bu yüzden mutlaka düzenli olarak egzersiz yapılması gerekiyor.


Yeşim Karayel

Yazar ile ilgili biyografik bilgi...

Bir cevap yazın