Özlemek | Ferhat Metehan

Fare ile zürafanın aşkını düşünün. Zavallı fare… Sevdiğinin yanında ama bir o kadar uzakta.

Komik gelecek ama gözünüzde canlandırsanıza; zavallı farecik sevdiğinin elini tutmak için iniyor aşağıya… Sonra çıkıyor yukarıya öpmek için onu… Sarılmak istese kolları sarmıyor; dünyalara değişmeyeceğini… Düşünsenize; sevdiğine sarılmak için ne büyük özlem duyuyor.

O kadar yakın ama bir o kadar uzak…

Özlemek… Özlemek, özlem duymaktan türemiş bir kelimedir. Özlemek için özlem duyacağınız bir şey, bir yer, bir varlık olmalıdır.

Mutlaka hepimiz hayatımızda özel olan anları, kişileri, mekanları özleriz. Bu özlediğimiz anlar, mekanlar ve kişiler, hayatımızda devamlılığı olmuş, en azından bir dönem süregelmiş anlar, mekanlar ve kişilerdir. Hiçbir zaman anlık yaşadıklarımızı, çok kısa dönem paylaşımlar yaşadığımız kişileri özlemeyiz. Özlemektense, ya pişmanlık duyarız, ya da tekrar arzularız o anları, paylaşımları.

Bazen bir sevgilidir özlediğimiz, her zaman yanımızdayken uzaklara gitmiş, bazen bir dost, bazen bir mekan; bir süre yaşadığımız. Zordur alıştıklarından uzak olmak, hasretle beklemek… Sabretmek… Mutluluktur sonunda kavuşmak… Yıkımdır kavuştum derken ayrı düşmek…

Sabırdır her şeyin başı. Sabretmeli ve beklemeli özlem duyulanı. Sabrın sonu selametse; hasretini gidermeli… Sabreden derviş ise kaderimiz, kabullenmeli.

Tüm özlediklerinize kavuşmanız dileğiyle…

Aşk ve sevgi ile kalın…


Ferhat Metehan

Yazmayı keşfettim… Instagram’da kısa cümlelerle başladım. Yazmak hoşuma gitti.

Bir cevap yazın