Hindistan Cevizinden, Nargileye

Konu başlığı bu yazının Hindistan cevizli nargile türleri hakkında olduğu izlenimi yaratsa da nargilenin tarihini anlatacak. O zaman Hindistan Cevizi ile konumuzun alakası ne? Son zamanlarda, özellikle gençlerin tutkusu haline gelen nargilenin kökleri, yaygın inanışa göre Hindistan’a dayanıyor.

Tütün tüketiminin insan sağlığına zararları artık tüm insanlarca bilinirken, insanoğlu hala tütün tüketiminden vazgeçemiyor. İnsanların tütün ile tanışması milattan önceye kadar dayanıyor. O dönemlerde tütün içilerek tüketilmese de ayinlerde tütsü olarak kullanılıyordu. İnsanlar bu tütsüyü içlerine çeke çeke mi tütün bağımlısı oldu, yoksa o dönemin delilerinden biri bu acı bitkiyi yakarak içmeyi akıl etti bilinmez ama insanlığa çok büyük bir kötülük yaptığı kesin.

Bildiğiniz gibi, nargile de sigara gibi, puro gibi, pipo gibi tütün tüketmeye yarayan daha çok Doğu kültürü ile birlikte anılan bir araç. İlk örneklerinin Hindistan’da ortaya çıktığı söyleniyor. Adını da Hindistan cevizi anlamına gelen ‘NARGİL’ kelimesinden aldığı sanılıyor. İlk nargile örnekleri Hindistan cevizinin içi boşaltılarak, bir çubuk vasıtasıyla dumanın çekilmesi metoduna dayanılarak şekillenmiş. Yıllar içinde bu basit alet çeşitli değişimler geçirmiş ve bugünkü halini almış.

Diğer keyif veren tütün ürünlerinden ayrışmasının sebebi; nargilenin çalışma prensibi olarak, dumanı suyun içinden geçirerek tiryakisine ulaştırmasıdır. Doğu kültüründe nargile tek hortumluyken, yaygın olarak kullanılmasa da batı kültüründe birden fazla hortuma sahip örneklerle var olur. Yani doğu kültüründe bireysel kullanım daha yaygınken, batı kültüründe birden fazla kişinin aynı nargileyi aynı anda kullanması yadırganmaz.

 

KANUNİ SULTAN SÜLEYMAN, MİMAR SİNAN VE NARGİLE

Nargilenin Osmanlı İmparatorluğu’na Yavuz Sultan Selim’in hükümdarlığı döneminde geldiği söylenir. Fakat nargile ve padişahlarla ilgili en ilginç olaylardan biri Kanuni Sultan Süleyman döneminde yaşanır. Rivayete göre dönemin ünlü mimarı Mimar Sinan, Süleymaniye Cami’nin inşaatı esnasında, kutsal mekanda nargile içip keyif yapmaktadır. Bu haberin Muhteşem Süleyman’ın kulağına gitmesi fazla zaman almaz. Sinan hemen huzura davet edilir. Mimar Sinan, Süleymaniye Cami içinde nargile içtiğini inkar etmez. Fakat ünlü mimar nargileyi keyif için içmiyordur. Büyük dahi, kalabalık cemaatin nefesi ile kirlenen havayı ve o dönem camilerde yakılan kandillerin dumanlarını tahliye için bir havalandırma aralığı inşa etmiştir. Cami içinde nargile içerek bu mekanizmanın düzgün işleyip işlemediğini denemektedir.


NARGİLE ZARARLI MIDIR?

Sigara yerine nargile içerek daha az zehirlendiklerine inananların sayısı oldukça fazla. Bu inanışın gerekçesi, dumanın sudan geçerek filtrelendiği kandırmacasına dayanıyor. Fakat araştırmalar nargilenin de en az sigara kadar zararlı olduğunu gösteriyor. Tütünün zararlarının yanında, aromalı olarak işlenen ürünler belki de daha fazla kanserojen hale geliyor. Her ne kadar köz halde kullanılsa da kömürden çıkan dumanına ciğerlere çekilmesi riskleri arttırıyor. Tütünün zararları dışında, kahve ve kafelerde birçok kişi tarafından kullanılan nargilelerin, bulaşıcı hastalıkları insandan insana taşıması çok kolay. Her ne kadar sipsi diye adlandırılan başlık her kullanıcı için yenilense de marpuç, yani hortum, sabit kalıyor ve mikropları kolaylıkla barındırıyor. Sözün özü; nargile her ne kadar keyifle içilse de ciddi hastalık risklerini beraberinde getiriyor.

Delinin Biri

Akıllı delilerden biri. Birbirinden ilginç konular hakkında yazar, önemli noktalara parmak basar. Akıllı ama dedik ya deli. Ne yazsa yeri...

Bir cevap yazın